gitgide yaşarız hayatı
arzularımız artar gitgide
mala mülke tamahımız
iştahımız mükellef sofralar başında
açlığımız artar
gitgide
konuşuruz konuştukça
sohbetlerimiz uzar gitgide
yargılarımız, ikazlarımız
ve nihayet
yargısız infazlarımız
gitgide
gitgide alışırız yoksulluğa
kısır döngüye fikirde
ne sormak ne bilmek
ne de çalışmak isteriz
tembel aklın kölesi oluruz
gitgide
sığ mağaralarda yaşar aklımız
korunaksız ama dayanıklı
aynı şeyleri örer durur zihnimizde
ve cehaletimiz
nasır tutar
gitgide.
bin bir çiçekli baharda
bir çiçek koyarız bardağa
onu da kökünden koparıp
isyan eder ateş böcekleri çiçekler üstünde
ve sonra ölürler bir bir
alışırız karanlığa
gitgide
kapatsak da kapılarını kalbimizin
çizsek de rotamızı kendimizce
bir deniz feneri cezbeder bizi
bir sahil dolusu zevki arzularız gizlice
dümen kırarız suyuna günahların
ve bilmek istemeden kaybettiÄŸimizi
kayboluruz
gitgide
hak dalgalanır sancağımızda
iskelemizde günah
hak görünürken zirvelerde
bir iskele dolusu yüke
alışırız
gitgide