Doğada var olan canlı veya cansız tüm varlıkların bir varoluş sebebi vardır. Toprak her türlü canlının hayat kaynağı ve zeminidir. Su temizler ve hayat verir. Bitkiler besin ve oksijen kaynağıdır. Hayvanlar, et süt, bal, yumurta, deri gibi insanlar için hayati derecede önemli birçok ürünün kaynağı olmakla birlikte doğanın dengesini koruyan ve sürekliliğini sağlayan birçok görevi yerine getirirler. Bütün bu görevler bu varlıkların kendi iradelerine bırakılmamış, kalıtsal yapılarına ve genetik kodlarına işlenmiştir. Bu sebeple insan dışında hiçbir varlık doğadaki görevleri konusunda irade gösteremez. İnsan, sorumlulukları kendi iradesine bırakılan tek varlıktır.
Doğada, insan dışındaki diğer varlıklar için iyilik ve kötülük kavramları söz konusu değildir. Her şart altında yapısal ve kalıtımsal görevlerini yerine getiren doğa her zaman olması gerektiği gibidir. İyilik ve kötülük kavramları, sorumlulukları kendi iradesinde olan insanla başlar. Sorumluluklarının farkında olma ve onları gerektiği gibi yerine getirme iyiliği, sorumluklarının farkında olmama, sorumluluklarını yerine getirmeme veya insanlığa ve doğaya karşı sorumluluklarının aksi yönünde irade kullanma kötülüğü doğurur.
Sorumlulukları kendi iradesine bırakılan insan, bu iradenin kaynağı olan akılla iyiyi ve kötüyü ayırarak kendisine, doğaya ve içinde bulunduğu topluma karşı sorumluluklarını yerine getirir. Aklı ve iradesi ile varlıkların en üstünü olan, gücü ve kontrolü elinde bulunduran insan, bu güçle sadece sorumluluklarını yerine getirmekle kalmaz, hem insanlık hem de diğer varlıklar için yeni sorumluluklar üretir ve uygular.
Her insanın sorumluluğu kendi kişisel görevlerini yerine getirebilir olgunluğa gelmesi ile başlar. Başkasının yardımına ihtiyaç duymadan odasını toplayabilen her çocuk artık odasını toplamaktan sorumlu olacak yaşa gelmiştir. Okul çağındaki çocuklar derslerini öğrenmekle, ödevlerini yapmakla sorumludur. Sınıftaki her öğrencinin öğretmenini veya söz alan arkadaşlarını dinlemek, gerektiğinde söz almak ve kendine verilen görevleri yerine getirmek gibi sorumlulukları vardır. Yazının başında da belirtildiği gibi sorumluluklar aklın iyiyi kötüyü ayırt etmesi ve bu doğrultuda irade ortaya koyması ile ilgilidir. Buna göre ders öğrenmek için girdiği sınıfta bu amaca uygun davranmayan öğrenci sorumluluğunu yerine getirmiyor demektir. Benzer şekilde doğayı ve bulunduğu ortamı kirleten, eşyalara zarar veren, derste veya ders dışında arkadaşlarını rahatsız eden kişilerin de çevreye ve topluma karşı sorumluluk bilinci gelişmemiştir.
Sorumluluk aklı ve iradeyi kullanma sanatıdır. Aklı ile iyiyi kötüyü ayırt edip evde, okulda, işte ve yaşanılan toplumda kendi üzerine düşen sorumluluğu kavrayan ve bu sorumluluğu yerine getirmek için sağlam bir irade ortaya koyan her kişi, bir saat mekanizmasındaki bütün çarkların dönmesine sebep olan ana çark gibi etrafındaki insanları etkileyerek onların da harekete geçmesine yardımcı olur ve böylece hem kendisinin hem de içinde bulunduğu toplumun yapısını ve geleceğini şekillendirir.
İnsan büyüdükçe sorumlulukları da artar. İnsanı büyüten de sahip olduğu sorumluluklarıdır. Hiçbir sorumluluk almak istemeyen kişi, hiçbir şey olamaz. Her yaş, toplumdaki her statü, insana yeni sorumluluklar yükler. İnsan bu sorumlulukları hakkıyla yerine getirdiği sürece o yaşta ve o statüde iyi bir birey olur. Her sorumluluk bir değerlendirmeyi ve sorgulanmayı gerektirir. Sorumluluklarını yerine getiren çocuklar iyi çocuk, öğrenciler iyi öğrenci, öğretmenler iyi öğretmen, polisler iyi polis olurlar. Sorumluluklarının farkında olmayan veya farkında olduğu halde yerine getiremeyen kişilerse toplumun düzenini bozduklarından toplum tarafından sorgulanırlar.
İnsanı topluma iyi olarak kabul ettiren her davranışın arkasında sorumluluk bilinci vardır. Kendisine, ailesine, içinde yaşadığı topluma ve çevreye karşı sorumluluklarının farkında olan ve bu bilinçle hareket eden bireyler herkesin yaşamayı arzu ettiği bilinçli toplumu oluşturacaklardır. Öyleyse yapılacak şey başkalarının böyle bir toplumu oluşturmasını beklemek değil bu toplumu oluşturmak için üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmek ve böyle bir toplumun parçası olmaya çalışmaktır. Bunu yapmadığımız sürece bilinçli toplum herkes için bir ütopya olmaya devam edecektir.