Kahve Yemen'den gelir


Kahvenin kültürümüzle ne kadar alakalı olduğunu ve şanını, hatta bir içecek olarak kullanılmasını milletimize borçlu olduğunu bilipte keyif kahvesi içmemek mümkün mü?

Cumhuriyetten sonra tacını Çin'in çayına kaptıran kahve aslında bizim kültürümüzün vazgeçilmez bir parçası olmuştur. Her ne kadar toplumumuzda kahveyi araplardan aldığımız gibi yaygın bir inanç olsa da yanlıştır.

Peki o zaman neden

'Kahve yemenden geliir havar yarim
Bülbül çemenden gelir vay vay'

diye türküler yakılmıştır?

Ä°zah edeyim:

Kahvenin Yemenden geldiği doğrudur. Ama o yıllarda Yemen de Devlet-i ali Osmani'nin bir parçasıdır.

Üstelik Yemenden İstanbula gelen kahveyi Yemene getiren de bir Türktür.

16. yüzyılda Osmanlı Paşası Özdemir Paşa Habeşistanı Osmanlı topraklarına kattığında burdaki yerli halkın daha önce görmediği bir bitkiden ekmek benzeri yiyecek hazırlayıp yediklerini görür. Özdemir Paşa bu bitkiyi alır ve Yemene götürür. Yemende bol miktarda ektirdiği daha sonra öğütüp içmeyi tercih ettiği bu bitki kahvedir.

Peki kahve Avrupaya nasıl geçmiştir?

Adı kara bahtı kara Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Viyana kuşatmasını sonlandırıp geri dönerken geride bol miktarda kahve bırakır.

Kuşatmanın kaldırılmasının ardından kaleden çıkan Viyanalı askerler Osmanlı ordusunun geride bıraktığı ganimete üşüşürler.

Ganimetin içinde kahverengi toz dolu çuvallar vardır ki kimse bu tozun ne olduğunu bilemez. barut tozu sanarlar. Denerler. Değildir.

Askerler içinde daha önce İstanbula gelmiş, kahveyi görmüş, tanımış bir asker ganimet olarak sadece bu çuvalları ister.

Daha sonra Viyana şehrinin göbeğine tıpkı İstanbulda gördüğü kahvehaneler gibi bir kahvehane açar ve burda kahve yapıp satmaya başlar.

Kahvenin Avrupa yolculuğu başlamıştır artık.

İngilizce, italyanca ve sair dillerdeki telaffuzu benzer olan kahve kelimesinin orijinali Türkçedir.

Yorum Gönder