'İstanbul'dan Üsküdar'a yol gider' diye başlayan muhteşem İstanbul türküsünün kahramanıdır kendisi.
Hani şu genelde bayan sesinden koro halinde dinlemeye alıştığımız türkü:
Yandım çavuş yandım ben senin elinden, elinden çavuş elinden
Çok sallanma kasatura da fırlar belinden, belinden çavuş belinden..
Türkü sözlerinden anlaşıldığı üzere devlet memuru olarak çalışan kara kaşlı çavuşun, şemsiyeleriyle sahillerde dolaşıp ipek mendilleriyle yüzünü saklayan işveli cilveli hanımlara deste deste gül göndermesi işe yaramıştır ki türkü:
İstanbulla Üsküdarın Arası
Arası Çavuş Arası
Yaktı Beni Kaşlarının Karası
Karası Çavuş Karası
diye devam eder. Ancak türküyü yakan bayan muhtemelen çavuşla gece görüşmektedir ve kendisini yakanın çavuşun kara kaşları mı yoksa başka birşey mi olduğunu öğrenmek istemektedir:
İstanbuldan Üç Mum Aldım Yakmağa
Yakmağa Çavuş Yakmağa
Yakıp Yakıp Yar Yüzüne Bakmağa
Bakmağa Çavuş Bakmağa
Hasılı kelam adına türkü yakıldığına göre şanslı adammış vesselam...
Hani şu genelde bayan sesinden koro halinde dinlemeye alıştığımız türkü:
Yandım çavuş yandım ben senin elinden, elinden çavuş elinden
Çok sallanma kasatura da fırlar belinden, belinden çavuş belinden..
Türkü sözlerinden anlaşıldığı üzere devlet memuru olarak çalışan kara kaşlı çavuşun, şemsiyeleriyle sahillerde dolaşıp ipek mendilleriyle yüzünü saklayan işveli cilveli hanımlara deste deste gül göndermesi işe yaramıştır ki türkü:
İstanbulla Üsküdarın Arası
Arası Çavuş Arası
Yaktı Beni Kaşlarının Karası
Karası Çavuş Karası
diye devam eder. Ancak türküyü yakan bayan muhtemelen çavuşla gece görüşmektedir ve kendisini yakanın çavuşun kara kaşları mı yoksa başka birşey mi olduğunu öğrenmek istemektedir:
İstanbuldan Üç Mum Aldım Yakmağa
Yakmağa Çavuş Yakmağa
Yakıp Yakıp Yar Yüzüne Bakmağa
Bakmağa Çavuş Bakmağa
Hasılı kelam adına türkü yakıldığına göre şanslı adammış vesselam...